YENİ YILA GİRDİK
Metrobüsle Avrupa
yakasına geçiyordum. Şoförün arkasında cam kenarında otururken bebekli bir hanım
yanımdaki boş koltuğa değil, benim yerime oturmak istediğini söylüyor. Olur diyerek
yan tarafa geçmiştim. Cam kenarına yerleşen genç anne ağlayan bebeğini kucağına
yerleştirmiş ve emzirmeye başlamıştı. Çantamı kucağımda dik tutarak rahat olmalarını
sağlamıştım. Yandan gelen caf caf sesleri, ağlaması kesilen yumurcağın iştahının
yerinde olduğunu belli ediyordu.
Ege kıyılarında beline
kadar soğuk suyun içindeki Suriyeli anne, kucağında uyuyan emzikli bebeğiyle
biraz ilerdeki lastik bota gitmeye çalışıyordu. İkisinin de üzerinde can yeleği
bulunuyordu.
Parkta çocuğunu
kaydırağa çıkaran anne bir an olsun elini ondan ayırmak istemiyordu. Onu hissetmezse
Ona bir şey olacak sanıyordu.
Edirne yakınlarındaki
Suriyeli anne, çocuğunu ileri gidecek bir arabaya bindiriyordu. Kendisine yer
yoktu arabada. ‘O kurtulsun’ diyordu. Çocuk çığlık çığlığa ağlıyordu. Anne de.
Koruluktaki ağaçlardan
birini sobeleme yeri yapan anne çocuğuna saklambaç oynamayı öğretmeye
çalışıyordu. Ama ne mümkün. Çocuk annesinden ayrılmıyordu ki.
Ege sahillerinde lastik
bota yaslanmış kalmış Suriyeli bir çocuk. Annesi bir önceki bota binmiş. Telaşta
Onun binip binmediğini anlamamışlar. Bot gitmiş.
AB ve ABD, maşaları olan
terör örgütlerini Suriye’de savaştırmaktadırlar. Savaştan kaçmak zorunda kalan
Suriyelileri ise ülkelerine almamakta, 2.5 Milyonunu alan Türkiye’ye para
teklif edip ‘Bunları bizim tarafa göndermeyin’ demektedirler.
Batılılar Dünyayı,
kendilerinin tribünde diğerlerinin sahada olduğu, eski Romanın Arenası gibi
kabul etmektedirler. Bu anlayışın yıkıldığı bir Yeni Yıl Dilerim.
AA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder