1 Aralık 2015 Salı

DİYARBAKIR’DA DÖRT AYAKLI MİNARE
Arif Atılgan

1500 yılında Akkoyunlu Kasım Bey tarafından yapılmış olan Dört Ayaklı Minare, Şeyh Mutahhar Camisi olarak ta anılan Kasım Bey Camisi’ne aittir. Halk, alanda Şeyh Mutahhar’ın mezarının bulunması sebebiyle camiyi onun adıyla tanımıştır. Yöreye özgü yığma taş olarak inşa edilen camide bir sıra siyah bir sıra beyaz taş kullanılmıştır.

                                                    Şeyh Mutahhar Camii

Minarenin dört ayağı İslam’ın dört mezhebini simgelemek amacıyla yapılmış. Bu konuda Diyarbakır surlarının dört ana kapısını simgelemek amacı olduğu da söylenmektedir.  Camiyle ayrı zamanlarda inşa edildiği sanılan minarede bir balkon ve petek bulunmaktadır. Türünde tek olan 500 yıllık minare, önemle korunması gereken bir tarihi eserdir. İnanışlara göre ayakların arasından yedi defa geçip dilekte bulunulunca tutulan dilek gerçekleşirmiş.

                                                        Dört Ayaklı Minare

Günümüzde çevredeki araç trafiği yoğunluğu dolayısıyla minarenin taşıyıcılığında sıkıntı yaşanmaktaymış. Son günlerde burada yaşanan çatışmalar sonucunda da ayaklar hasar görmüş. Yani taşıyıcılık açısından minare daha da sıkıntılı bir duruma girmiş.

                                         Minarenin Ayaklarının Eski Ve Yeni Hali

Dört Ayaklı Minarenin bulunduğu Balıkçılarbaşı semti ise kentin eski, tarihi kimliği olan bir semtidir. Dar sokaklarıyla dikkat çeken semtte geleneksel mesleklerini yine geleneksel şekilde yapmaya devam eden demirciler bulunmaktadır. 2013 yılında demircilerin yeni yapılacak sanayi sitesine taşınmalarının planlandığını okumuştum. Umarım taşınmamışlardır.

                                                       Demirciler Çarşısı

1972 yılında yedek subaylığım dolayısıyla Diyarbakır’da bulunmuştum. O yıllarda kentte faytonlar çalışırdı. Dar bir sokağa giren faytoncu ıslık çalarak karşıdan geleni uyarır, sokağa girmeden kendisini beklemesini sağlardı. Bu yöntem o kadar iyi işlerdi ki atların süratini kesmeden sokağa giren faytonla karşıdan gelen faytonun sokak ortasında karşılaştığına hiç şahit olmamıştım.

                                                            Dar Sokaklar

Zamanın geçmişte durduğu hissedilen, dolaşıldığında ise zamanın geçtiği hissedilmeyen mekânlar ve sokaklar bulunur buralarda. Günümüzde, tarihi kentin tarihi semtinin tarihi sokaklarının tarihi mekânlarında duyulan silah sesleri gerçekten çok üzüntü verici olmaktadır. Bir an önce semtin yüzlerce yıllık yaşantısına dönmesini dilemeliyiz hep birlikte. Ve de dört Ayaklı Minarenin yine gezmeye gelenlerin altında anı fotoğrafı çektirdikleri tarihi rolüne bürünmesini.. 
ARİF ATILGAN ARALIK 2015




4 yorum:

  1. Arif bey, kötü bir şekilde güncelleşmiş bu konu hakkında yazmanız güzel ama, merhum avukat, baro başkanı Tahir Elçi'yi,, Artık dört ayaklı minarenin tarihinden bahsederke
    n anmadan geçmek olmaz,

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Şehriban Hanım, haklısınız bütünüyle bu acı olay maalesef Dört Ayaklı Minarenin tarihine girmiş oldu. Son paragrafta yaşananları ima ederek duygularımı belirttim. Yazılarımda kişi-isim yazmamayı tercih ediyorum. Zira yazının ağırlık merkezi kayıyor. Nitekim yorumunuz belli ediyor ki son paragrafta ima etmemle bile ağırlık merkezi kaymış. Yazının asıl konusu minarenin tarihinin hikâyesi. İlginize teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. Şehriban Hanım, haklısınız bütünüyle bu acı olay maalesef Dört Ayaklı Minarenin tarihine girmiş oldu. Son paragrafta yaşananları ima ederek duygularımı belirttim. Yazılarımda kişi-isim yazmamayı tercih ediyorum. Zira yazının ağırlık merkezi kayıyor. Nitekim yorumunuz belli ediyor ki son paragrafta ima etmemle bile ağırlık merkezi kaymış. Yazının asıl konusu minarenin tarihinin hikâyesi. İlginize teşekkür ederim.

    YanıtlaSil