Köşe Yazısı
YALOVA’DA SORUNLAR
İnternet ortamında, Yalova
Valisi ile yapılan bir toplantıdan bahsediliyordu. İlin sorunları konuşulmuş.
Bazılarına ben de değinmek isterim.
Minibüsler… Minibüslerin
sorunlarını halletmek yerine onları kaldırmak gerektiğini söyleyeyim. Minibüs
hiçbir zaman toplu ulaşım için çözüm değildir. Toplu ulaşım araçları otobüs,
tramvay, tren vs.dir. Yani en az 50-100 kişi taşıyabilen araçlardır. Minibüsler
kamu araçlarının hizmet götürmesine değmeyecek kadar az yolcu olan bölgelerde
kullanılır. Oradan birkaç kişiye yetki verilir. Onlar o yörenin yolcularını
taşırlar. Yolcu sayısı çoğaldığında oraya da otobüs vs konulur. Belki ilk
başlarda Yalova’da yolcu sayısı azdı. Minibüsler çözüm olarak düşünülmüş.
Ancak... Bir an önce minibüsler kaldırılıp gerçek toplu ulaşım araçları
kullanılmaya başlamazsa İstanbul gibi içinden çıkılmaz bir sorun haline
gelirler. Bugün sayıları az iken 3-5 minibüsün birleşip otobüs almasıyla bu
konu bitirilmiş olabilir.
Pekiyi Yalova’da toplu ulaşım
nasıl olmalıdır? Ben yıllar önce yazdığım bir yazıda Yalova’ya tramvay
önermiştim. Özellikle köylere çalıştığında insanlarla birlikte her çeşit kaba
eşyayı hatta tavuk, koyun gibi ufak tefek hayvanları bile taşımak mümkün
olabilir. Kafa yorarak oluşturulan güzergâhlarla birden fazla köyü içine alan
ray hatları organize edilebilir. Dolayısıyla ulaşımın yanında önemli bir yakıt
tasarrufu da sağlanır. Üstelik trafik te rahatlar. Tabii otobüs de
çalıştırılmalıdır. Bazı hatlarda ikisi, bazı hatlarda sadece biri çalışarak
Yalova’nın ulaşım sorunu kökünden halledilir.
Otopark sorununa gelirsek...
Öncelikle inşaat yönetmeliğindeki her binanın altına yapılan otoparklara
değineyim. Yetkili kişiler bir gece sokakları dolaşsın. Her tarafın araba dolu
olduğunu göreceklerdir. Bir de binaların otopark olarak ruhsatlandırılan bodrum
katlarına girilsin. Araba göremeyeceklerdir. Veya araştırma yapılsın. Apartman
sakinlerine arabalarını bodrum kata mı, sokağa mı bıraktıkları sorulsun.
Neredeyse tamamına yakını ‘sokağa’ diyecektir. Otopark yönetmeliği 1977’de
çıkarıldı. İstanbul’da ilk uygulayan serbest çalışan mimarlardanım. Bina altına
sığdırılamayan otoparklar için Otopark Parası yatırılıyordu. O paralarla mahalle
veya sokaklara kat otoparkları yapılacaktı. Ufak değişiklikler olsa da bugün de
öyle. Pekiyi de yapılan bir şey var mı? Yok. O zaman uygulamadan kaldırılsın.
Aslında bu konuda çeşitli uygulamalar yapıldı ve yapılmakta ama onlar bu
yazının konusu değil.
Buraya kadar yazdıklarım her
yerdeki uygulama. Gelelim Yalova’ya… Yalova bu konuda da daha işin başındadır.
Merkezde bile pek sorun yok henüz. Ama olacaktır. Sokak veya mahalleler için
onlara ait yer altına veya yer üstüne kat otoparkları yapılmalı ve her dairenin
orada hakkı olmalıdır. Bu yapılar inşa edildikten sonra parası mahalleliden
tapu alımında veya belediyede ruhsat alımında alınır. Dolayısıyla sokaklar
boşalır. Otoparklar gündüz boşalacaktır. O saatlerde de geçici kullananlar
yararlandırılabilir. Bedava veya cüzi bir ücretle…
Yalova’da başka sorunlar da
vardır. Örneğin OSB’LER, Hastane çevresi gibi.
OSB’ler. Yalova’ya
getirilmelerini çok eleştirmiştim ve yazmıştım da… Bir haber okudum yerel
medyada. Oralarda çalışanlar genellikle bekâr işçilermiş. Gemi tersaneleri
tarafındaki yerleşimlerdeki rahat yaşamlarından dolayı yerli aileler rahatsız
oluyorlarmış. Ben OSB’lerdeki işçilerin çoğaldıkça Gacık Köyü ve çevresindeki
orman alanlarının gecekondularla dolacağını yazmıştım. Bana denmişti ki ‘gemi
tersanelerindeki işçiler Eskihisar’dan vapurla gelip gidiyorlar’. Yani burada
yaşamıyorlarmış. ‘O geçicidir’ demiştim. Okuduğum haber yavaş yavaş bu tarafta
yerleşmeye başladıklarını gösteriyor. Oradaki, ormanlık alan bir gün gecekondu
mahallesi olursa beni anımsasın herkes. Demek ki buralarda Yalovalılar değil
dışarıdan gelenler istihdam bulacak, üstelik yapılaşmada ve yaşamda sorunlara
sebep olacaklar.
Yeni Hastane… Binaların
oturduğu yer sorunsuz. Onu yazayım da insanlarda tedirginlik olmasın. Sorun
şu... Gördüğüm kadarıyla Yalova’daki bazı inşaatçılar hafriyat toprağını döküm
yerine götürmektense çevreye yığmayı tercih ediyorlar. Burada da öyle olmuş.
Önce arka tarafındaki duvarlarının önüne yığılan topraklar alttaki yola kaydı.
Olacağını inşaat yapılırken yazmıştım. Orayı temizlediler, toprağı taşıdılar.
Sorun yok gibi… Sonra da giriş tarafındaki yol kaydı. Çünkü onun altındaki
toprak ta sonradan yığılmıştı. Gidip incelemedim. Ama çalışma yapıldığını
görüyorum uzaktan. Ne yapıldığını bilemiyorum. Eğimli destek yapılmalı. Alttaki
arazi kamununsa sorun olmaz. Sorun olacaksa önce yolun altına yatay betonarme
dübeller sokulup dışına da düşey beton kazıklar çakılmalı. Ebatlar hesapla
ortaya çıkarılır.
Hastanenin arkasındaki meslek
okulu… Orası için de yazdıklarım tek tek gerçek oluyor. Kısa, orta ve uzun
vadede olacak olanlar diye yazmıştım.
İsteyenler Atılgan Blog ile
Kent Ve İnsan bloglarımda arama motoruna konuyu yazarak merak ettiklerini
bulabilirler.
Sevgili Yalovalılar, ben
felaket tellalı değilim. Gerçekçiyim. Yıllar önce Yalova’nın girişindeki
fabrikayı tek istemeyen bendim. İnsanımıza istihdam sağlıyor demişlerdi. Köylüler orada işe girince köylerine
kadar servis aracı geliyordu. Ama tarım-hayvancılıkla uğraşan kalmamıştı. Dün amonyak deposu yanmış. Bunun ne demek
olduğunu araştırsın herkes.
Yalova’da henüz geç kalınmış
değildir. Ama gerekli önlemler alınmazsa geriye dönüp baştan yapmak zor ve
masraflı, belki de imkânsız olacaktır.
ARİF ATILGAN 2024 EKİM
https://atilganblog.blogspot.com/2024/10/yazs-yalovada-sorunlar-internet.html
https://arifatilgan.wixsite.com/arifatilgan/single-post/yalova-da-sorunlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder