ANNELER
Arif Atılgan
2 Şubat 1960.
Yeldeğirmeni’nde oturuyoruz. Üst kattaki kiracılar birkaç gün önce çıktılar.
İlk olarak Anneannem üst katta düzenlenen odasına yerleştiriliyor. Alt katta yatmaya hazırlanıyoruz. Ablama o
gün ilk topuklu ayakkabısı alınmış. Anneanneme göstermek için üst kata çıkıyor.
Telaşla aşağı indiğini duyuyoruz ve babamlara ‘Anneannem yatağında öylece
yatıyor.‘ diyor. Annemle babam yukarı çıkıyorlar. Babam aşağı inip giyinmeye
başlıyor. ‘Gitti.’ diye kendi kendine mırıldanıyor.. Yattığım yerden her şeyi
dinliyorum. Birazdan sokağımızdaki Doktor Benazio ile geliyor. Dr. Benazio
muayene sonrası ‘Allah Rahmet Eylesin.’ Diyor. 11 yaşımdayım. Yataktan
çıkamıyorum. Taşıbayır Sokakta oturan teyzeme haber veriyorlar. O geliyor. Sabaha
kadar bekleniyor. Üst kata çıkıyorum. Onu iki yanağından öpüyorum. Sabah beni
Kadıköy’deki akrabalara haber vermek için gönderiyorlar. Bembeyaz karlı bir
gün.. Alt kattaki mutfakta yıkıyorlar. İlk defa bir yakınımı kaybediyorum. Götürüyorlar…
7 gün mutfağın ışıkları söndürülmüyor. 3 gün evde radyo dinlenmiyor. Günlerce Annemin
mutfakta iş yaparken kendi kendine ‘Anneciğim üşüyorsundur oralarda.‘ diye
söylendiğini duyuyorum.
12 Mart 2004.
Evliyim. Evim ayrı. Henüz cep telefonu yok. Evdeyim. Ev telefonu çalıyor.
Açıyorum. Ağbim ‘Annemle konuşurken telefonun kapanmadan kesildiğini, merak
ettiğini’ söylüyor. Küçükyalı’da Ablamla oturan Annemin evine gidiyorum. Ablam
misafirliğe gitmiş. Kapı kapalı. Komşu Hanım da geliyor. İçerden Annemin sesini
duyuyorum. Belli ki kalkamıyor.. Koşup çilingir getiriyorum. Bu arada kalkabilmiş..
Kapıyı açmış.. Komşumuz içeride. Annemi iyi görmüyorum. Acele arabaya atlayıp doktor
getiriyorum. Muayene ediyor. İğne yapıyor. İstirahat edin diyor. Gidiyor.
Ağbim, Ablam, eşim geliyor bu arada. Annemi oturtuyoruz. Kendine geliyor. Süt
istiyor. Sütün midesini bozacağı düşüncesiyle çorba içiriyoruz. Kendine
geliyor. ‘Hadi yatıralım, istirahat et’ diyoruz. Salondan yatak odasına
götürüyorum. Kolumda dinlene dinlene giderken, bana dönüp ‘Vücudum başımı
taşıyamıyor.’ Diyor. Yatağına oturuyor. Ablam üstünü değiştirmeye başlarken biz
salona geçiyoruz. Birkaç dakika sonra ablamın telaşla bizi çağırdığını
duyuyoruz. Koşuyoruz. Öylece yatıyor. Tekrar yakındaki özel kliniğe gidip
doktor getiriyorum. Doktor muayene ederken komşumuz ‘Deme’ diyor doktora. Ne
diyeceğini biliyoruz sanki. ‘Başınız sağolsun’ diyor doktor. Yakınlara telefon
ediyoruz. Sabaha kadar bekliyoruz. Odasına giriyorum ve Onu iki yanağından
öpüyorum. Anneannemin üzerine defnediyoruz. Ben yerine koyuyorum usulca.
Kulaklarımda yıllar önce Annemin Anneannem için söylediği cümle çınlıyor..
‘Anneciğim üşüyorsundur oralarda’.
Tüm annelerin Anneler
Günü Kutlu Olsun.
arifatilganKENT ve
İNSAN ARİF ATILGAN MAYIS 2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder