26 Nisan 2016 Salı

FENERBAHÇE

Medyadan, 3 Temmuz süreciyle ilgili birçok yetkilinin soruşturulduğunu, bazılarının gözaltına alındığını, şimdi onların sanık durumunda olduklarını öğreniyoruz. Peki de yetkililerin dışında hesap sorulacak başkaları yok mu? O zamanki bazı kulüp başkanlarına ve yöneticilerine de yangına körükle gitmelerinin nedenlerinin sorulması gerekmez mi? Trabzon’da yaptığı konuşmada ‘İnce bir iş’ yaparak kupayı Trabzon’a getireceğini söyleyen zamanın Çevre ve Şehircilik Bakanına bu konudaki bildikleri sorulmamalı mıdır?

Hepsi bir yana o dönemde her gün gece-gündüz yazılı, sözlü ve görsel medyada Fenerbahçe’ye ve başkanına hakaret eden medya mensuplarının bu konuda sorumlulukları yok mu? Onların yarattığı algının bu işte rolü olmamış mıdır? Medyadakilerin her şeyin ne olduğunu bilen insanlar olduğu bilinir. Neden hep taraflı olmuşlardır? O programların tek tek gözden geçirilip, programları yapanlara ve yorumcularına yaptıklarının nedenleri sorulmayacak mıdır? Daha da ötesi hala aynı davranışlar devam etmektedir.

Fenerbahçe 3 sezon anormal şartlarda oynadığı son maçlarda şampiyonluk kaybetmiştir. Bu olağan mıdır? Denizlideki şartlar normal midir? Trabzon’la oynadığı maç normal midir? Kendi sahasında Galatasaray’la oynadığı son maçta Galatasaray’ın hocasının o maç için cezasının af olması normal midir? Hakemlere, federasyona hatta bu sezona hiç girmiyorum. Fenerbahçe en fazla ikinci mi olacaktır?

O yıllarda Fenerbahçe’de hocalık yapan eski futbolcumuz şimdi Konya’da hoca. Hocamız o yıllarda gergin yüzüyle yaşlanmıştı adeta. Çünkü: Futbol sahada olan bir oyun, kendisine devamlı sahanın dışından sorular soruluyordu. Şimdi yüzündeki gerginlik gitmiş, adeta gençleşmiş. Bu insana bu sıkıntıları yaşatanlar mutlular mı?

Fenerbahçe kafilesi, Rize’den dönerken Trabzon’da otobüsüne silahlı saldırı yapılarak topyekûn yok olma tehlikesi yaşadı. İstanbul’da futbolcularına silahlı saldırı yapıldı. Bunlar olağan mıdır? O yıl şampiyonluğun kaçmasında bu olayların etkisi yok mudur?

Fenerbahçe camiası başkanını da yöneticilerini de sporcu ve görevlilerini de ortada bırakmaz. Her işini olduğu gibi Stadını kendi yapmıştır. Gerekirse yıkar yeniden yapar. Kimseye müdanası yoktur. Fenerbahçeliler kulübe üye olsun olmasın bir bütündür.

Başkanımızın hapse girerken ‘Ne şikesi yahu, memleket elden gidiyor’ sözleri, Galileo’nun hapse girerken ‘İnanın dünya yuvarlak’ demesine benziyordu. Sadece Fenerbahçe’nin süreç içinde olması ve bugün her şeyin tersine dönmesi sadece Fenerbahçe’nin her şeye bulaşmadığını göstermiyor mu? 

Tüm takımların taraftarlarına gelince. Aslında hepsi birbiriyle arkadaş. Yeter ki spordan uzaklaştırılıp, başka amaçlara alet edilmesinler.

Fenerbahçeliler çok incitildi. 3 Temmuz süreci, başta Fenerbahçeliler olmak üzere bütün insanları futboldan soğuttu. Futbolun saha dışı şartlarda kendini var ettiği görüldü. İnsanları, futbol oyununun sahada olduğuna tekrar ikna etmek uzun süreceğe benziyor.

ARİF ATILGAN Nisan 2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder